Artık yaz yavaş yavaş yerini kışa bırakmaya hazırlanıyor.Yayla göçleri köye inmeye başladı.Eskiden okula gidecek öğrenciler göçler yayladan ne zaman inerse o zaman başlarlardı,bu pek sorun olmazdı,şimdi işler daha sıkı tutuluyor,öğrenciler okul açılır açılmaz okulda olacak,bundan dolayı göçler eski günlere nazaran daha erken köye iniyorlar.Bu gün 29 eylül 2010 salı hava oldukça sisli ben karadağdan gelirken abaka yaylasında Arifin alinin Mustafanın oğlu Hurşitin göçünün köye taşındığını gördüm.Bu haberi ve görüntüyü sizinle paylaşmak istedim.Bu arada veloğun karnal ahmetin oğlu Ali Yıldızın numune hastanesindeki beyin kanaması durumu dahada ağırlaşarak devam ettiğini ve doktorları ailesine organ bağışı teklif ettiğini öğrendim.Belki organ bağışını kabul ederde birkaç kişinin hayata dönmesini sağlarlar.Bu haberi üzülerek yazıyorum,allahtan Ali kardeşimize acıl şifalar diliyoruz.
Haber:Ömer AKÇAİR

Düşünceniz çok güzel fikrinize katılıyorum. Yalnız insan başkası icin bu şekil düşünüyorda, kendi canından bir insan olduğu zaman fikirler eminim değişiyor. Düşünün sizin kardeşiniz aynı durumda, insanın icinde ya yaşarsa umutu var. hiç kimse kardeşi hakkında bu şekil bir imza adamaz. Bizi aşar bu konu...
YanıtlaSil